Peter Pan – Kısaltılmış Metin
Büyülü Peter Pan, Darling ailesinin çocukları Wendy, John ve Michael’ın yatak odasına gelir. Çocuklara uçmayı öğrettikten sonra, onları Var Olmayan Ülke’ye götürür.
Çocuklar orada Kızılderililer, kurtlar, deniz kızları ve korsanlarla karşılaşırlar. Korsanların lideri uğursuz Kaptan Kanca’dır. Bir sürü serüvenden sonra, Peter, Wendy ve çocuklar Kaptan Kanca ve tayfalarıyla savaşırken, öykünün heyecanı doruk noktasına ulaşır.
Büyümeyi reddeden, sonsuza dek çocuk kalan Peter Pan, hem çocuklar hem de yetişkinler için, hayallerin başladığı yer olmayı başarabilen bir dünya klasiğidir.
James Matthew Barrie
(1860-1937)
J.M. Barrie, 9 Mayıs 1860’da İskoçya’da, Kirriemuir kasabasında doğdu. Taparcasına sevdiği annesi Margaret Ogilvy, onu diğer on çocuğu arasında yetiştirdi. Barrie 6 yaşındayken, ağabeyi David (annesinin göz bebeği) öldü ve Barrie çocukluğunun geri kalanını, yas tutan annesi avunsun diye, ölen ağabeyinin yerini doldurmaya çalışmakla geçirdi. Bu, “hep genç kalan” David’in yerine geçme çabası, Barrie’nin yetişkin çağlarına ve yazın hayatına yansıyan bir etki yarattı.
Edinburgh Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Nottingham Journal’da yazmaya başlayan Barrie, kendisini tiyatronun büyüsüne çok önceleri kaptırmıştı. Pek çok kısa öykü yazdıktan, pek çok başarılı kitabı basıldıktan sonra ilk oyununu yazdı: Ibsens’s Ghost (1891). Bunu Walker izledi ve bu oyunu yazdığı günlerde, gelecekteki eşi, aktris Mary Ansell ile tanıştı. Evliliği başarılı sayılmazdı ama bu süreçte en başarı oyunlarını yazdı.
Poetika –Şiir Sanatı Üstüne
Aristoteles (MÖ 384-322): Antik Yunan felsefesinin önemli isimlerinden Aristoteles Platon’un öğrencisi, Tiran Hermias ile Büyük İskender’in hocası, Lykeion okulunun kurucusudur. Ortaçağ’da Musevi ve Müslüman düşünürleri, Hristiyan teolojisini, özellikle de skolastik düşünceyi etkilemiş, etkisi Aydınlanma Dönemi’ne, Rönesans’a ve Reform’a yayılmıştır. Klasik mantığın kurucusudur. Biyoloji, botanik, zooloji, kimya, etik, mantık, metafizik, retorik, bilim felsefesi, fizik, şiir sanatı, siyaset kuramı, psikoloji hakkında günümüze ulaşan yazıları, anılan tüm alanlarda kurucu metinler olarak değerlendirilir. Edebiyat eleştirisi, edebiyat kuramı ve dramanın kurucu metinlerden biri olarak kabul edilen, Poetika –Şiir Sanatı Üstüne; Aristoteles’in Platon’un taklitçi sanata dair eleştirilerine verdiği bir yanıttır. Günümüze yalnızca tragedya ile ilgili kısmı ulaşmıştır. Aristoteles, bu kısa ama öz metinde tragedyaya dair temel kavram ve ilkeleri tartışmaktadır.
Ari Çokona (1957): Özel bir lisede kimya öğretmenidir. Antik ve çağdaş Yunancadan Türkçeye edebiyat, tarih ve felsefe çevirileri yapmaktadır. Ayrıca İstanbul ve Anadolu Rumlarının tarih ve edebiyatına ilişkin çalışmalar yürütmekte, kitaplar yazmaktadır.
Ömer Aygün (1975): Galatasaray Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde yardımcı doçenttir. Türkçeye Yves Bonnefoy, Henri Michaux, Maurice Merleau-Ponty ve Aristoteles çevirmiştir. İlk felsefe kitabı The Middle Included-Logos in Aristotle 2016 Aralık ayında Northwestern University Press tarafından yayımlanacaktır.
Pollyanna – Kısaltılmış Metin
Annesini küçük yaşta kaybeden Pollyanna, birkaç yıl sonra babasının da ölmesi üzerine, teyzesinin yanına gönderilir. Teyzesi iyi bir kadın olmasına karşın, biraz katıdır. Küçük kıza bakmanın görevi olduğunu düşünür, ama çocuğun ihtiyacı olan ilgi ve sevgiyi veremez. Ancak Pollyanna’nın neşeli mizacı çevresindekileri etkiler ve yalnız bir çocuğun yaşamını çok daha güzel bir hale dönüştürür. Yazıldığı yıldan beri birçok dile çevrilen ve çocukların çok sevdiği yapıtların başında gelen Pollyanna, ülkemizde de en çok okunan klasik çocuk romanlarından biridir.
Putların Alacakaranlığı
Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900): Geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını kendine özgü yoğun ve çarpıcı bir dille eleştiren en etkili çağdaş felsefecilerdendir. Bonn Üniversitesi’nde teoloji okumaya başlayan Nietzsche daha sonra filolojiye yöneldi. Leipzig Üniversitesi’nde öğrenimini sürdürdü, henüz öğrenci iken Basel Üniversitesi filoloji profesörlüğüne aday gösterildi. 1869’da sınav ve tez koşulu aranmadan, yalnızca yazılarına dayanarak doktor unvanı verilen Nietzsche profesörlüğü sırasında klasik filoloji çalışmalarından uzaklaştı ve felsefeyle uğraşmaya başladı. Tragedyanın Doğuşu, Zamana Aykırı Bakışlar, İnsanca Pek İnsanca, Tan Kızıllığı, Şen Bilim, Böyle Söyledi Zerdüşt, İyinin ve Kötünün Ötesinde, Ahlakın Soykütüğü, Ecce Homo, Wagner Olayı, Dionysos Dithyrambosları, Putların Alacakaranlığı, Antichrist, Nietzsche Wagner’e Karşı başlıca büyük eserleri arasında yer almaktadır.
Mustafa Tüzel (1959): Kuşağının en verimli Almanca çevirmenlerindendir. Yola Thomas Bernhard’ın özyaşamöyküsel roman beşlisi ile çıktı. Arada Dürrenmatt’a, Schopenhauer’e uğradı. Son yıllardaysa, en çok Nietzsche çeviriyor.
Robin Hood – Kısaltılmış Metin
Dünya tarihinin en ünlü halk kahramanlarından biri olan Robin Hood, zorlu bir dönemde ortaya çıkmış ve yoksulların, mazlumların koruyucusu olmuştur. Tarihte böyle birinin yaşayıp yaşamadığı kesin olarak bilinmez. Ancak dönemin halk türkülerinde ve hikâyelerinde Robin Hood’un adı ve kahramanlıkları sık sık geçmektedir. Tarihçiler birkaç ünlü kişiliğin zamanla halkın zihninde birleşip tek bir kahramana dönüştüğünü söylemektedir. Bu nedenle Robin Hood iyi kalpli, merhametli ve insani kusurları olan bir karakterdir.
Çılgın bir maceraperesttir, ama harika bir liderdir. Fakirleri ve mazlumları savunur, ama hakkı yenen üst sınıfa da yardım eder. Yani aslında insanların tarih boyunca özlediği adaletin savunucusudur.
Bu nedenle ünü kısa sürede İngiltere’nin dışına taşmış ve maceraları 19. yüzyılda birçok yazar tarafından kaleme alınmıştır.
Howard Pyle
(1853-1911)
Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan Howard Pyle, meslek hayatına Drexel of Art, Science and Industry’de çizim dersleri vererek başladı. 1883’te, kısa sürede klasikler arasında yerini alan eseri Robin Hood basıldı. Diğer eserleri arasında onu üne kavuşturan dört ciltlik Kral Arthur serisi ve Gümüş el yer alır. Harper’s Weekly ve St. Nicolas Magazine gibi dergilere, tarihi macera öyküleri resimledi. Romanlarından Men of Iron, 1954 yılında The Black Shield of Falworth adıyla film yapıldı.
1900 yılında Howard Pyle, School of Illustration Art adıyla kendi okulunu kurdu ve N.C. Wyeth gibi birçok ünlü sanatçı yetiştirdi. 1910 yılında freskler üzerine çalışmak için İtalya’nın Floransa kentine gitti. 1911’de ani bir böbrek enfeksiyonu sonucu bu kentte öldü.
Robinson Crusoe – Kısaltılmış Metin
Genç Robinson Crusoe denizlere açılmak, macera yaşamak ve bir servet kazanmak istemektedir. Ancak birkaç yolculuktan sonra gemisi korkunç bir fırtınaya yakalanır,bütün arkadaşları denizde kaybolur ve Robinson da canını zor kurtarır. Robinson ıssız bir adaya çıkmayı başarmıştır, ama burada tek başına nasıl hayatta kalacaktır?
Robinson Crusoe’nun ıssız adadaki yaşam macerası, kültürü derinden etkilemiş çok önemli bir eserdir. Sonraki yüzyıllar boyunca yazılmış bütün ada maceralarının ve insanların ıssız ada hayallerinin temelinde bu eser yatar.
Daniel Defoe
(1660-1731)
Londra’da varlıklı bir ailede dünyaya geldi. İyi bir akademik eğitimin ardından ticarete atıldı. Çetin ve macera dolu bir ticaret hayatının ardından siyasi yergilerle yazarlığa başladı.
Gözü pek bir gazetecilik kariyeri ve pek beğenilen didaktik eserlerinin ardından, geç sayılabilecek bir yaşta onu dünya edebiyatının başköşelerinden birine yerleştiren Robinson Crusoe romanını yazdı.
Defoe bu ölümsüz eserinde, gemi kazası sonucu düştüğü ıssız bir adada hayatta kalma mücadelesi veren Robinson Crusoe’nun hikâyesini ustalıkla anlatır. İnsan doğasını çok iyi tanıyan yazar güçlü kalemi ve yalın üslubuyla insanlık tarihinin her döneminde, her okurun kendisinden bir şeyler bulabileceği bir kahraman yaratmayı başarır. Çeşitli konularda pek çok eser yazan Defoe, İngiliz romanının kurucularından sayılır.
1.BÖLÜM
İngiltere’nin York şehrinde, hâli vakti yerinde bir ailede, 1632’de doğdum. Babam, İngiltere’ye Bremenli bir göçmen olarak gelmiş, annemler Robinson adıyla bilindiği için bana da bu ismi koymuşlar…
Robinson Crusoe
Daniel Defoe (1660-1731) Londra’da varlıklı bir ailede dünyaya geldi. İyi bir akademik eğitimin ardından ticarete atıldı. Çetin ve macera dolu bir ticaret hayatının ardından siyasi yergilerle yazarlığa başladı. Gözü pek bir gazetecilik kariyeri ve pek beğenilen didaktik eserlerinin ardından, geç sayılabilecek bir yaşta onu dünya edebiyatının başköşelerinden birine yerleştiren Robinson Crusoe romanını yazdı. Defoe bu ölümsüz eserinde, gemi kazası sonucu düştüğü ıssız bir adada hayatta kalma mücadelesi veren Robinson Crusoe’nun hikâyesini ustalıkla anlatır. İnsan doğasını çok iyi tanıyan yazar güçlü kalemi ve yalın üslubuyla insanlık tarihinin her döneminde, her okurun kendisinden bir şeyler bulabileceği bir kahraman yaratmayı başarır. Çeşitli konularda pek çok eser yazan Defoe, İngiliz romanının kurucularından sayılır.
Fadime Kâhya (1963): A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nde öğrenim gördü. Uzun yıllar bankacılık sektöründe çalıştı. B. Kellerman, D. Ulrich ve N. Smallwood’dan işletme ve iş idaresi kitapları çevirdi. Türkçeye kazandırdığı eserler arasında C. Eagleton’ın Paranın Tarihi adlı araştırması, B. Jerrold’ın Gustave Doré, A. Gold ve R. Fitzdale’in Sarah Bernhardt biyografileri, G. Elliot’ın Silas Marner adlı romanı da bulunmaktadır.
Romeo ve Juliet
William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar; Romeo ve Juliet’de birbirinden farklı pek çok toplumda benzerleriyle karşılaşılan trajik bir ilişkiyi; düşman ailelerin çocukları arasında doğan aşkı ele alır. Romeo ile Juliet’in umutsuz aşkını romantik örgüsünün yarı karanlık örtüsüyle sarmalayan eser; buna rağmen insan ilişkilerini gerçekçi bir anlayışla gözler önüne serer.
Özdemir Nutku (1931-2019): Türk tiyatrosuna büyük katkıları olan eğitimci ve yönetmen Özdemir Nutku eleştirmen, yazar ve çevirmen olarak da önemli yapıtlar ortaya koydu. Sahnelediği pek çok oyunun yanı sıra, araştırma, inceleme ve çevirileriyle de ödüller kazandı. Ülkemizde olduğu kadar yurtdışında da sahneye koyduğu oyunlar, verdiği ders ve konferanslarla tanınmaktadır.