Dörtlerin Yemini
Sir Arthur Conan Doyle’un akıl yürütme yeteneği çok güçlü Edinburghlu bir öğretmenden esinlenerek yarattığı Sherlock Holmes, 1877’de yayımlanan Kızıl İpucu’nda ilk kez boy gösterdi. İngiliz edebiyatının en canlı karakterlerinden biri olan Holmes, piposu, şapkası ve kendine özgü giysileriyle farklı bir dedektif olarak daha sonra pek çok romanda okuyucunun karşısına çıktı. Arkadaşı Dr. Watson ve düşmanı Prof. Moriarty ile birlikte birçok filmin de kahramanı olarak ün kazanmıştır. Doyle’un yazdığı tarihi romanlar ve tiyatro oyunları Sherlock Holmes’un kazandığı ünün gölgesinde kaldı.
Dörtlerin Yemini’ninde hırs ve entrikanın yol açtığı bir cinayetle düğümlenen olaylar, Holmes’un rastlantıları birer delile çeviren gözlem gücü sayesinde umulmadık bir çözüme kavuşur. Sir A.C. Doyle ilginç bir kurguyu akıcı bir ifade ile birleştirerek bir dedektif öyküsünü edebiyatın klasikleri arasına yerleştirmiştir.
Sir Arthur Conan Doyle (1859-1930) Edinburgh Üniversitesi’nde tıp okuyan Arthur Conan Doyle, 1882’de Portsmouth’un bir kenar mahallesine yerleşti ve 1890 yılına kadar doktorluk yaptı. İlk eserlerini bu sırada yazdı. 1891’den sonra kendini daha çok edebiyata verdi. Hekimlikle ilgisini kesmeyen yazar İngiliz ordusunda görev aldı, Güney Afrika’da Bloemfontein’deki sahra hastanesinde çalıştı. 1889-1902 Boer Savaşı sırasında gösterdiği yararlıklar nedeniyle soyluluk unvanı kazanmıştır. I. Dünya Savaşı’na Kuzey Fransa, İtalya ve Verdun cephelerinde katıldı. Savaşta kardeşini, oğlunu ve iki yeğenini kaybettikten sonra doğaüstü konulara yöneldi.
Kızıl İpucu, Dörtlerin Yemini, Sherlock Holmes’un Maceraları, Baskervillelerin Köpeği, en tanınmış yapıtlarındandır.
Dörtlükler -Rubailer- Ciltli
Ömer Hayyam: Doğum ve ölüm tarihleri çeşitli kaynaklara göre farklılık gösterse de, II. yüzyılın ortalarında doğduğu, 12. yüzyılın ilk çeyreği civarında öldüğü kabul edilen İranlı şair, felsefeci ve bilim adamı. Günümüzde ise, daha çok “rubai” türünün yaratıcısı olarak kabul gören Hayyam’ın dörtlükleri, Türkçe’ye Yahya Kemal ve Abdülbaki Gölpınarlı başta olmak üzere pek çok kez çevrildi. Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirisi de, bunlar arasında en sevilenlerinden biri.
Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973), Hasan Âli Yücel’in kurduğu Tercüme Bürosu’nun başkan yardımcısı ve Cumhuriyet döneminin en önemli kültür insanlarından biriydi. Tek başına ya da “imece” birlikteliğiyle yaptığı çeviriler, Hayyam’dan Montaigne’e, Platon’dan Shekespeare’e hep, dünya kültürünün doruk adlarındandı.
Dr. Jekyll ile Bay Hyde
Stevenson yinelenen kâbuslarında çifte yaşam sürüyor; gündüzleri saygın bir doktor olarak çalışırken geceleri sokaklarda geziniyordu. Dr. Jekyll ile Bay Hyde işte bu kâbuslardan doğdu. 1886’da yayımlandığında İngiltere ve Amerika’yı kasıp kavuran yapıt, çok sayıda tiyatro ve sinema uyarlamasıyla bir popüler kültür efsanesine dönüşerek günümüze kadar geldi. Victoria döneminin değerlerine uygun olsa da, olay örgüsü günümüzün toplumsal ve psikolojik kaygılarına denk düşecek biçimde yeniden işlenebilmesine elveriyordu. Bir yandan da, bunca şan şöhretin gölgesinde kalan edebi derinliği ve çok katmanlılığıyla farklı düzeylerde okunabilecek bir metin olarak varlığını sürdürdü. Ruhla bedenin arzuları arasındaki ezeli çatışmadan söz ederken Victoria toplumunun ikiyüzlülüğünü yeren ve psikoloji alanında Freud’un kuramlarını haberleyen gelişmelerle kan bağı bulunan, çağının ötesinde bir başyapıt olarak…
ROBERT LOUIS STEVENSON (1850-1894): Edinburg’da dünyaya gelen yazar, hukuk öğrenimi gördü. Üniversite yıllarında yaz tatillerini Fransa’da geçiren Stevenson’ın An Inland Voyage (1878; İç Kesimlere Yolculuk) ve Travels with a Donkey in the Cévennes (1879; Eşek Sırtında Cévennes Yolculuğu) adlı kitapları bu gezilerinin ürünüydü. Yazar 1879’da, aşık olduğu Amerikalı Fanny Vandegrift Osborne’un ardından ABD’ye gitti. Bu yolculuğu daha sonra The Amateur Emigrant (1895; Amatör Göçmen) ve Across the Plains (1892; Düzlükleri Geçerken) adlı yapıtlarında anlattı. 1880’de Fanny ile evlendi. ABD’de terk edilmiş bir gümüş madeni yakınlarında geçirdikleri balayı yazarın The Silverado Squatters (1883; Gümüş Avcıları) adlı yapıtının konusunu oluşturur. Yazarın en bilinen yapıtları arasında Treasure Island (1881; Define Adası) ve Kidnapped (1886; Kaçırılan Çocuk) sayılabilir.
Nereden geliyoruz? Neyiz? Nereye gidiyoruz? Yaşadığımız gezegeni ötekilerden ayıran özellik ne? Dünya’nın suyu nereden geliyor? İlk insanın Afrika’dan çıktığından kesinlikle emin miyiz? İnsanoğlu sadece maymunlardan ve bakterilerden değil yıldızlardan ve galaksilerden mi türedi? İnsan Dünya’yı nasıl ele geçirdi ve daha ne kadar Dünya’da yaşamayı sürdürebilecek? Dünya’nın ömrü ne zaman sona erecek? 15 milyar yıl önce yaşanan Büyük Patlama ile ortaya çıkan Dünya’nın ve insanın tarihi. Dünyamıza daha birkaç milyar yıl ömür biçiliyor ama biz mirasçılar onun yaşamından sorumluyuz. Dünya’nın güzel tarihinin sürmesi için…
Hubert Reeves: Konusunda olağanüstü kitaplar yazmış bir astrofizikçi. Montréal ve Paris’te kozmoloji öğretiyor.
Joël de Rosnay: Pasteur Enstitüsü’nün eski yöneticilerinden. Canlının Serüveni adlı yapıtıyla kökenlerimize ilişkin bilgilerin sentezini yapan ilk bilim adamlarından.
Yves Coppens: Collège de France’da profesör. 3,5 milyon yaşındaki ilk maymun “ana”mız Lucy’yi keşfedenlerden biri. Maymun, Afrika ve İnsan‘ın yazarı.
Dominique Simonnet: L’Express dergisinin yazı işleri müdürü. Vivent les bébés! (Yaşasın Bebekler) ve Livre de Némo (Nemo’nun Kitabı) yazarı.
Arkadaşım Aylin trafik polisi. Motosikletiyle çıktığı devriyeden karakola döndü. Bize motosikletli polislerin heyecan verici mesleğiyle ilgili merak edilen her şeyi anlatacak.
Dünyayı Öğreniyorum – Arkadaşım Ambulans Doktoru
Bütün doktorlar hastaları tedavi eder ve hayat kurtarır. Ancak ambulans doktorları acil durumlarla daha sık karşılaşırlar. Trafik kazalarında, doğal felaketlerde ve diger kazalarda genellikle ilk müdahaleyi yapanlar ambulans doktorları olur. Hadi gidip ambulans doktorlarının nasıl çalıştığını görelim.
Dünyayı Öğreniyorum – Arkadaşım Arıcı
Arılar doğal yaşam için çok önemli hayvanlardır. Bitkilerin çoğalmasına yardım ederek, doğal dengenin sağlanmasında hayati bir rol oynarlar. Severek yediğimiz balı da arılar yapar. Arıcılar kovanlarda arı besler ve arıların yaptığı balı toplayarak satarlar. Hadi gidip arıcıların nasıl çalıştığını görelim.
Restoranlarda, otellerde, okullarda, yani toplu halde yemek yenen her yerde yemekleri profesyonel aşçılar yapar. Aşçı olmak için yıllarca eğitim almak gerekir. Eskiden aşçılar ustalar tarafından mutfaklarda yetiştirilirdi. Ancak günümüzde bu ustaların çoğu öğrencilerini aşçılık ve turizm okullarında yetiştiriyor. Aşçıların neler yaptıklarını merak edince, sokağımızdaki restoranın sahibi Semih beni mutfağına davet etti. Hadi gidip profesyonel bir aşçıyla yemek pişirelim.
Dünyayı Öğreniyorum – Arkadaşım Astronot
Uzaya çıkıp, Evren’in keşfinde çalışmak harika bir iş gibi görünüyor. Ancak astronot olmak filmlerde göründüğü kadar kolay değildir. Yer çekimi ve hava olmayan bir ortamda, küçük bir aracın içinde birkaç gün geçirmeyi başarmak için bile çok uzun bir eğitim gerekir. Çok zor olmasına karşın, dünya üzerindeki en ilgi çekici mesleklerden biri astronotluktur. Hadi gidip uzay adamlarının nasıl çalıştıklarını görelim.
Evlerdeki, parklardaki ve bahçelerdeki bitkilerin nereden geldiğini keşfediyoruz. Büyük bir fidanlıkta geçireceğimiz
günde çok şaşırtıcı ve eğlenceli bilgiler öğrenebiliriz. Doğanın dilini konuşabilmek en değerli becerilerden biridir.
Hadi kolları sıvayalım ve işe girişelim.
Dünyayı Öğreniyorum – Arkadaşım Dişçi
Sağlıklı ve güzel dişlere sahip olmak için her gün dişlerimizi fırçalıyoruz. Ancak bu yeterli değil. Yılda iki defa diş doktoruna kontrole gitmek gerekiyor. Dişçi arkadaşım Suzan’ın muayenehanesine yaptığım ziyarete sen de katılabilirsin. Hadi gidip dişçi muayenehanelerinin nasıl yerler olduğunu görelim.