Julius Caesar
William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren bu efsanevi yazar ilk kez 1599 sonlarında sahnelenen ve Roma İmparatorluğu’na odaklanan ilk oyunu olan Julius Caesar’da ise, bir kez daha kişi ve toplumunun ortak yazgısına ışık düşürmüştür.
Sabahattin Eyüboğlu (1909-1973); Hasan Âli Yücel’in kurduğu Tercüme Bürosu’nun başkan yardımcısı ve Cumhuriyet döneminin en önemli kültür insanlarından biriydi. Tek başına ya da “imece” birlikteliğiyle yaptığı çeviriler, Hayyam’dan Montaigne’e, Platon’dan Shakespeare’e hep, dünya kültürünün doruk adlarındandı.
Giriş
23 Nisan 1564’te Stratford-Upon-Avon’da doğan Shalespeare’in yaşamı hakkında bildiklerimiz kilise, mahkeme ve tapu kayıtları gibi resmi belgelerle çağdaşlarının onun kişiliği ve eserleri hakkında yazdıklarına dayanır…
Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi Ciltli
Mary Wollstonecraft (1759-1797): 38 yıl süren kısa ömrüne karşın, erkek egemenliğindeki felsefe alanında yazdıklarıyla, kendinden sonraki yüzyılları kadın hakları konusunda derinden etkileyen bir 18. yüzyıl düşünürüdür. Dilimize ilk kez çevrilen ve günümüzden 215 yıl önce yayımlanan Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi (1792) ise, bundan beş yıl sonra, geleceğin Frankenstein’ını yazacak kızı Mary [Shelley]’nin doğumundan 11 gün sonra ölen Wollstonecraft’ın en temel yapıtıdır.
Deniz Hakyemez (1975); Bugüne dek Swift’ten Nadine Gordimer’a, Wollstonecraft’tan Poe’ya yaptığı çevirilerle, ustalarından aldığı bayrağı en iyi biçimde taşıyacağını kanıtlamış yeni kuşak çevirmenlerindendir.
İçindekiler
Eski Autun Papazı Bay Talleyrand-Périgord’a
Duyuru
Giriş
Bölüm I
İnsanoğlunun Hakları ve Görevleri Üstüne
Bölüm II
Cinsellik Üzerine Sürüp Giden Bir Kanının Tartışılması
Bölüm III
Aynı Konunu Devamı
Bölüm IV
Kadınların Çeşitli Nedenlerle Düşürüldüğü Yozlaşmışlık Durumu Üzerine Gözlemler
Bölüm V
Kadınlara Neredeyse Hoşgörüyle Yaklaşan, Onları Acınası Varlıklar Olarak Çizen Bazı Yazarların Eleştirisi
Bölüm VI
Fikirlerin erken Yaşta Bağdaştırılmasının Kişilik Üzerindeki Etkisi
Bölüm VII
Alçakgönüllülük – Yalnızca Cinsellik Alanında Değil, Genel Bir Erdem Olarak Alçakgönüllülük
Bölüm VIII
İyi Bir Ün Kazanmak Uğruna Ahlakın Göz Ardı Edilmesi
Bölüm IX
Doğal Olmayan Yerleşik Ayrımlardan Kaynaklanan Zararlı Etkiler Üzerine
Bölüm X
Ana Baba Sevgisi
Bölüm XI
Ana Babaya Karşı Görevler
Bölüm XII
Ulusal Eğitim
Bölüm XIII
Kadınların Cehaletinden Kaynaklanan Aptallıklara Örnekler ve Kadınların Davranış Biçiminde Yapılacak Bir Devrimin Olası Sonuçları Üzerine Sonuç Niteliğinde Gözlemler
Kafkas Tutsağı
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1829 – 1910): Tarihsel olaylar ve Rusların başka halklarla ilişkileri Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş gibi romanların büyük yazarı Tolstoy’un ilgisini çeken başlıca konular arasında yer almıştır. Bir süre subay olarak orduya katılan Tolstoy, Kafkasya’da geçirdiği günlerde edindiği izlenimleri gerçekçi bir biçimde öykülerine yansıttı. Kafkas Tutsağı’nda savaş, esaret ve özgürlük temalarını işledi, savaşan insanların ruh hallerini yalın ve duygulu bir dille aktardı.
Mazlum Beyhan (1948): Dostoyevski’den Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoy’dan Sanat Nedir?, Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik, Gogol’den Bir Delinin Anı Defteri, Burun, Palto Mazlum Beyhan’ın çevirdiği başyapıtlar arasında yer alır. Ayrıca Çernişevski, Belinski, Kropotkin ve fiçedrin’den Türkçeye kazandırdığı eserlerle hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli Rus edebiyatı çevirmenlerinden biridir.
Harika bir öykü, heyecanlı bir macera!..
Küçük bir kız ile beş kâğıt bebeğinin günleri evde ve bahçede geçiyordu. Ancak oyuncak bir dinozorun karşılarına çıkmasıyla, yaşam nefes kesici bir maceraya dönüştü.
Bu cesur kâğıt bebeklerin öyküsünü okuduktan sonra, sen de kendi kâğıt bebeklerini yapıp, öyküler dünyasını ziyaret edebilirsin.
Hayal gücü ve aile iletişiminin öne çıktığı bu kitapta kendi hayal gücünü kullanarak oyunlar kuran mutlu bir kız çocuğunun öyküsü anlatılıyor.
1975 Adıyaman doğumlu eğitimci yazar Irmak Suna Binici Felsefe öğretmenidir. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Ankara Gazi Üniversitesinde yükseköğrenimini tamamladı. 3 çocuk annesi olup halen Antalya’da yaşamaktadır. 12 yıldır öğrenci ve ailelere danışmanlık hizmeti vermektedir. Anadolu Numerolojisi ekolünden eğitim almış, halen numeroloji ve enerji ile şifa çalışmalarına devam etmektedir. Yazarın yayınlanmış olan ilk kitabı ‘Aşkın Suskun Hali’ milli, manevi, aşk şiirleri ve denemelerden oluşmaktadır. İkinci kitabı olan ‘Bana Bir Gül Ver’ isimli kitabı ise aşk şiirleri ve anılardan oluşmaktadır. Bestelenmiş iki şiiri bulunuyor. Antalya Çınar Kadınları Derneğinin kurucusu ve başkanıdır. İlesam ve Anşoyad üyesidir. Ankara Şehir Gazetesi ve Adıyamanlılar.net köşe yazarlarındandır. Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı Antalya sorumlusudur.
Eğitim seminerleri, köşe yazarlığı ve danışmanlık yapmaya devam etmektedir.
Kamelyalı Kadın Ciltli
Alexandre Dumas fils (1824-1895); Henüz 24 yaşında yayımladığı Kamelyalı Kadın’ın (1848) içtenliğiyle tüm zamanların en tanınan aşk romanlarından birini imza atmakla kalmamış; Verdi’nin La Traviata (1853) operasından günümüze, gerek sanatı gerekse hayatı etkilemeyi sürdürmüştür.
Tahsin Yücel (1933); Dergilerde ilk ürünlerinin yayımlandığı 1950’den günümüze, edebiyatımızın son elli yılına damga vuran en önemli ustalarındandır. Gerek öykü ve roman, gerekse deneme ve eleştirel çalışmalarıyla ufuk açan bu önemli yazarın Balzac’tan Flaubert’e, Gide’den Camus’ye çeviri edebiyatımıza katkılarıysa, 80 kitabı aşmaktadır.
Sunuş
Fransız yazınında iki Alexandre Dumas vardır, biri Üç Silahşörler ve Monte-Cristo gibi ünlü serüven romanlarının ve çağının seyircilerini hayran bırakmış birçok oyunun yazarı baba Alexandre Dumas, öbürü gene serüven yanı ağır çeken birçok oyunu, özellikle de önce roman, daha sonra oyun biçiminde sunduğu Kamelyalı Kadın’ıyla aynı ölçüde ün kazanan ve birincisinin yasadışı oğlu olan oğul Alexandre Dumas (1824-1895).
Montesquieu (1689-1755): Aydınlanma döneminin en önemli düşünürlerindendir. La Brède’ de doğdu, hukuk eğitimi aldı. Bordeaux parlamentosu üyesiydi, hâkimlik yaptı. Bordeaux Akademisi’ne seçildi ve makaleler yayımladı. İran Mektupları ile ün kazandı, hayatını teorik ve edebi eserlerine adadı. 1748’de yirmi yıllık bir çalışmanın eseri olan Kanunların Ruhu Üzerine’ yi yayımlattı. Eleştiriler üzerine, 1750’de kitabın savunmasını yazdı, ancak Katolik Kilisesi 1751’de kitabı yasakladı. Bu muazzam eser dünyadaki bütün halkların kanunları, gelenekleri, usullerini ele alır; her bir topluma en uygun yönetim şeklini ve kanunları saptar, bunun maddi ve manevi gerekçelerini açıklar. Kuvvetler ayrılığı, yönetim şekilleri (monarşi, cumhuriyet, istibdat); kanunların yönetim şekilleriyle ilişkisi, şekli, prensipleri; siyasi ve medeni özgürlükler; iklim, ticaret ve dinin toplumlarla, özgürlükle, yönetim şekilleriyle ve kanunlarla ilişkisi öne çıkan konulardır. Güncelliğini asla yitirmeyen, günümüze de kılavuzluk eden bu kitap, aynı zamanda sade ve anlaşılır diliyle de her devrin okuruna hitap etmektedir.
Kanunların Ruhu Üzerine, Türkçede ilk kez “Kanunların Ruhu”nun Savunması ile birlikte Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde. Berna Günen (1979): Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Galatasaray Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okurken Robert Schuman Bursu’na hak kazandı ve eğitimine Fransa’da Institut d’Etudes Politiques de Paris’de (Sciences Po) devam etti. Aynı okulda XX. Yüzyıl Avrupa Tarihi üzerine lisans, yüksek lisans ve doktora yaptı. İngilizce ve Fransızcadan çeviriler yapmaktadır.
Sanatçılar Bruno Vandermeulen ve Danny Veys’in günümüzde Isparta, Burdur ve Antalya’nın bir kısmını kapsayan tarihi Pisidya bölgesi ve çevresinde çektikleri fotoğraflardan oluşan “Kaplumbağa Geldi Bir Gün Tek Başına / The Tortoise Arrived Alone One Day” kitabı Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı.
Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) de kitaptan yola çıkarak bir sergi hazırladı. “Geçmiş ve Şimdinin Buluşması: Fotoğrafik Bir Keşif” sergisi, 27 Şubat – 17 Ekim 2022 tarihleri arasında ANAMED’de ziyaret edilebilir.
Sanatçılar Bruno Vandermeulen ve Danny Veys’in “tarihi değiştirilmiş manzara” kavramına odaklanan fotoğraflarından oluşan “Kaplumbağa Geldi Bir Gün Tek Başına / The Tortoise Arrived Alone One Day” adlı fotoğraf kitabına Sagalassos Arkeolojik Araştırmaları Projesi Direktörü Jeroen Poblome’un metinleri eşlik ediyor.
Karamazov Kardeşler Ciltli
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846’da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Byelinski bu eser üzerine Dostoyevski’den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan öykü ve romanları, çağımızda edebiyat klasikleri arasında yer alsa da, o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849’da I. Nikola’nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya’dan döndükten sonra Petersburg’da Vremya dergisini çıkarmaya başladı, yazdığı romanlarla tekrar eski ününe kavuştu. Karamazov Kardeşler Dostoyevski’nin son başyapıtıdır.
Nihal Yalaza Taluy (1900-1968); Cumhuriyet’in ilk kuşağının önde gelen Rusça çevirmenlerindendir. Dostoyevski ve Tolstoy’un yanı sıra Puşkin, Gogol ve Turgenyev çevirileriyle de yaygın olarak okunan Taluy’un çeviri külliyatı otuz kitabı aşmaktadır.