Ali Kılıç, (1888 – 1971) İstanbul Beşiktaş’ta doğdu. Asıl adı Emrullahzâde Âsaf’tı. Küçük Zabit Mektebi’nden mezun oldu. Balkan Savaşı ve Çanakkale Muharebelerinde teğmen-üsteğmen rütbeleriyle görev yaptı. Çanakkale’de yaralandı. Teşkilât-ı Mahsusa’da hizmet etti. 1917’de Azerbaycan’a giren İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa’nın (Enver Paşa’nın kardeşi) başyaverliğini yaptı. Mütarekeden sonra, 1919’da, ülkenin kurtulması için çalışma imkânlarını ararken, Enver Paşa’nın Orta Asya’daki birliklerine iltihak etmek üzere harekete geçti. Ancak, Mahmut Celâl Bey’in (Bayar) önerisi üzerine, Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu harekâtına katıldı. Mustafa Kemal Paşa, Kılıç Ali’yi Ayıntap (Gaziantep) ve Maraş (Kahramanmaraş) havalisinde Kuva-yı Milliye’yi teşkilâtlandırmaya memur etti. Emrullahzâde Âsaf, o tarihten itibaren Kılıç Ali namı ile tanınmaya başlandı. Cumhuriyet’in ilanından sonra Soyadı Kanunu çıkınca, Atatürk kendisine Kılıç soyadını verdi. Ayıntap ve Maraş’ta Fransız ve Ermenilere karşı direniş örgütlenmesinde büyük hizmetleri geçen ve Ayıntap Kahramanı diye anılan Kılıç Ali, Yozgat ve Düzce İsyanları’nın bastırılması sırasında Çerkez Ethem Kuvve-i Seferiyesi yanında görev aldı. 1920’de I. BMM’ ye Ayıntap Milletvekili seçildi. Aynı yıl Ankara İstiklal Mahkemesi üyeliğine getirildi. Türkiye İş Bankası’nın kurucu üyesi de olan Kılıç Ali, İstanbul’da vefat etti.
“Ben, sözünü edeceğim olayları tarihtir diye anlatmayacağım.
Bu, gelecek nesillerin işidir. Benim yazdıklarım tarih gerçeklerini aydınlatacak bir kaynak olursa ne mutlu bana.”
Çok genç yaşta Atatürk’ün silah ve mücadele arkadaşı, vefatına kadar da onun en güvendiği dostlarından, sırdaşlarından olan Kılıç Ali, kendi gözünden ve kendi yaşadıklarından, tanıklık ettiği olaylardan yola çıkarak Kurtuluş Savaşı ve sonrasını anlatıyor… Oğlu Altemur Kılıç’ın gün ışığına çıkardığı belge ve anıları, gazeteci-araştırmacı Hulûsi Turgut derledi.
En güncel, en çok okunan kitaplardan, zamansız gazetelere, kişisel gelişimden iş dergilerine binlerce gazete ve kitap parmağının ucunda. Dünyanın her yerinde, günün her saatinde sesli kütüphanen hep yanında. bu paket her hangi bir ekstra tutar ödemeden üstelik beğenilmese anında iade hakkı sunulur .
- Sesli kitaplara ve e-kitaplara sınırsız erişim
- Çevrimdışı dinlenebilen binlerce kitap
Beyaz Diş– Kısaltılmış Metin
Kuzey Amerika’nın yaban topraklarında harika hayvanlar yaşar. Kurtlar sürüler hâlinde gezer, birbirinden güzel kuşlar her mevsim yeni yavrular yetiştirir, kunduzlar nehirlerde barajlar kurar, vaşaklar av peşinde koşar… Ancak bu yabanıl topraklarda yaşam çok zorludur. Kışlar çok uzun sürer ve her yeri kaplayan kar aylarca kalkmaz. Bahar gelip doğa canlanmaya başladığında bile hiçbir şey kolaylaşmaz, yiyecek bulmak ve daha da önemlisi birilerine av olmamak için güçlü ve akıllı olmak gerekir.
Doğanın tüm güçleriyle hüküm sürdüğü bu topraklarda bir kurt yavrusu dünyaya gelir. Aslında diğer kurt yavrularından pek bir farkı yoktur, sadece güçlü ve akıllı olanların hayatta kaldığı bir ortamda şansın da yardımıyla yaşar. Ancak insanlarla karşılaştıktan sonra her şey değişir, bu noktadan sonra doğanın ona verdiği yetenekler kendisini kurtarmasına yeterli olmayacaktır. İnsanların yaptığı şeyler, en değerli yeteneğinin yani uyum sağlama becerisinin bile anlamını yitirmesine yol açar. Artık yaşam neredeyse akıl dışı bir maceradır.
Jack London
(1876-1916)
Asıl adı John Griffith Chaney olan Jack London, 12 Ocak 1876’da San Francisco’da doğdu. Çocukluğunu anne ve baba sevgisinden mahrum geçirdi. Babası tarafından terk edildikten sonra California’daki Oakland’da, annesinin ve London soyadını aldığı üvey babasının yanında yetişti. On dört yaşında okulu bırakarak serüven dolu bir hayata başladı. On dokuz yaşına geldiğinde, dört yıllık ortaöğrenimini bir yılda tamamlayarak California Üniversitesi’ne girdi. Ancak öğrenimini yine yarım bıraktı.
En güncel, en çok okunan kitaplardan, zamansız gazetelere, kişisel gelişimden iş dergilerine binlerce gazete ve kitap parmağının ucunda. Dünyanın her yerinde, günün her saatinde sesli kütüphanen hep yanında. bu paket her hangi bir ekstra tutar ödemeden üstelik beğenilmese anında iade hakkı sunulur .
– Sesli kitaplara ve e-kitaplara sınırsız erişim
– Çevrimdışı dinlenebilen binlerce kitap
Hüsn ü Aşk
Şeyh Galib (1757-1799): Sadece 23 yaşında “tertib ettiği” Dîvan’ının (1780) yanı sıra iki yıl sonra yazdığı Hüsn ü Aşk (İyilik ve Aşk) adlı mesnevisiyle de Dîvan Edebiyatı’nın son büyük ustası olarak adlandırılan 18. yüzyıl şairidir. Galib’in, yaklaşımıyla Dîvan Edebiyatı’nın daralan ufkunu açtığı kabul edilen Hüsn ü Aşk’ı, Gölpınarlı’nın çeviri, günümüz diline aktarım, açımlama ve Galib’in el yazısı ile zenginleştirdiği çalışmasının (1968) ilk yayımlanışından 38 yıl sonra, Galib’in doğumunun 250. Yılı arifesinde nihayet yeniden okur önünde.
Abdülbâki Gölpınarlı (1900-1982); 20. yüzyılda ülkemizin yetiştirdiği en önemli edebiyat tarihçilerinden ve (şarkiyat) doğubilimcilerindendir. Hasan Âli Yücel’in Bakanlık Klasiklerinden 1980’lere, dîvan, tasavvuf ve halk edebiyatımızdan ve Farsçadan yaptığı temel yapıt çevirileri ve incelemeleriyle de kültür hayatımızda unutulmaz bir iz bırakan Gölpınarlı’nın sayısız eseri arasında, Mevlâna Külliyatı, Fuzulî, Nedim ve Yunus Emre dîvanları da vardır.
En güncel, en çok okunan kitaplardan, zamansız gazetelere, kişisel gelişimden iş dergilerine binlerce gazete ve kitap parmağının ucunda. Dünyanın her yerinde, günün her saatinde sesli kütüphanen hep yanında. bu paket her hangi bir ekstra tutar ödemeden üstelik beğenilmese anında iade hakkı sunulur .
– Sesli kitaplara ve e-kitaplara sınırsız erişim
– Çevrimdışı dinlenebilen binlerce kitap