Atatürk, Okyar ve Çok Partili Türkiye – Fethi Okyar’ın AnılarıCumhuriyet döneminin çok partili yönetim yolundaki ikinci denemesine ilk elden bir bakış…Atatürk’ün yakın ve kadim dostu Okyar’ın kısa süren Serbest Fırka tecrübesine ilişkin anıları, yakın tarihimizin net bir panoramasını da çiziyor. Bu kitap, parça parça sahip olduğumuz pek çok bilgiyi anlamlı ve derinlikli bir tabloya dönüştürmemizi sağlıyor. İttihat ve Terakki fedailerinin düzenlediği Bab-ı Ali baskını, Enver ile Ali Fethi ve Mustafa Kemal arasındaki görüş ayrılıklarını nasıl ortaya çıkardı? Mustafa Kemal ile Ali Fethi’ni Sofya’ya diplomatik görevle atanmalarının arkasında neler yatıyordu?Malta sürgünü Ali Fethi Bey için nasıl bir kazanca dönüştü? Mustafa Kemal Büyük Taarruz öncesinden Ali Fethi’yi neden Londra’ya elçi olarak yolladı? Cumhuriyet’in ilanının konuşulduğu 28 Ekim gecesi Çankaya’ya kimler davetliydi? Davetli olmayanların tepkisi ne oldu? Parti hangi olaylar üzerine kapandı? Bunlar, kitapta cevaplanan sorulardan sadece bir kısmı…İçindekilerGİRİŞI. ÖMÜR BOYU SÜREN DOSTLUKMeşrutiyet YıllarıMütareke ve Milli MücadeleCumhuriyetII. SERBEST CUMHURİYET FIRKASIIII. ALİ FETHİ OKYAR’IN “SERBEST FIRKA” ANILARIIV. SONUÇ VE DEĞERLENDİRMEGazi’nin Siyasal İnançlarıÇabuk Gelen SonSerbest Fırka ve DemokratikleşmeEKLERAli Fethi Bey’in (Okyar) Askerlik KünyesiFotoğraflarNotlarSeçilmiş BibliyografyaDizinBu kitapta, başta ümitsiz görünen çetin bir mücadele sonucunda, ülkemizin bağımsızlığını sağlamış olan ve Cumhuriyet’in 1923’te ilanında, Cumhurbaşkanı seçilmiş olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1930 yılında, yakın arkadaşı Fethi Okyar’ı görevlendirerek kurulmasına yol açtığı muhalefet partisinin dramatik öyküsünü bulacaksınız…
Ali Kılıç, (1888 – 1971) İstanbul Beşiktaş’ta doğdu. Asıl adı Emrullahzâde Âsaf’tı. Küçük Zabit Mektebi’nden mezun oldu. Balkan Savaşı ve Çanakkale Muharebelerinde teğmen-üsteğmen rütbeleriyle görev yaptı. Çanakkale’de yaralandı. Teşkilât-ı Mahsusa’da hizmet etti. 1917’de Azerbaycan’a giren İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa’nın (Enver Paşa’nın kardeşi) başyaverliğini yaptı. Mütarekeden sonra, 1919’da, ülkenin kurtulması için çalışma imkânlarını ararken, Enver Paşa’nın Orta Asya’daki birliklerine iltihak etmek üzere harekete geçti. Ancak, Mahmut Celâl Bey’in (Bayar) önerisi üzerine, Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu harekâtına katıldı. Mustafa Kemal Paşa, Kılıç Ali’yi Ayıntap (Gaziantep) ve Maraş (Kahramanmaraş) havalisinde Kuva-yı Milliye’yi teşkilâtlandırmaya memur etti. Emrullahzâde Âsaf, o tarihten itibaren Kılıç Ali namı ile tanınmaya başlandı. Cumhuriyet’in ilanından sonra Soyadı Kanunu çıkınca, Atatürk kendisine Kılıç soyadını verdi. Ayıntap ve Maraş’ta Fransız ve Ermenilere karşı direniş örgütlenmesinde büyük hizmetleri geçen ve Ayıntap Kahramanı diye anılan Kılıç Ali, Yozgat ve Düzce İsyanları’nın bastırılması sırasında Çerkez Ethem Kuvve-i Seferiyesi yanında görev aldı. 1920’de I. BMM’ ye Ayıntap Milletvekili seçildi. Aynı yıl Ankara İstiklal Mahkemesi üyeliğine getirildi. Türkiye İş Bankası’nın kurucu üyesi de olan Kılıç Ali, İstanbul’da vefat etti.
“Ben, sözünü edeceğim olayları tarihtir diye anlatmayacağım.
Bu, gelecek nesillerin işidir. Benim yazdıklarım tarih gerçeklerini aydınlatacak bir kaynak olursa ne mutlu bana.”
Çok genç yaşta Atatürk’ün silah ve mücadele arkadaşı, vefatına kadar da onun en güvendiği dostlarından, sırdaşlarından olan Kılıç Ali, kendi gözünden ve kendi yaşadıklarından, tanıklık ettiği olaylardan yola çıkarak Kurtuluş Savaşı ve sonrasını anlatıyor… Oğlu Altemur Kılıç’ın gün ışığına çıkardığı belge ve anıları, gazeteci-araştırmacı Hulûsi Turgut derledi.
Atebetü’l-Hakayık
Edib Ahmed Yüknekî (yaklaşık 11. yy sonu-12. yy ilk yarısı): Eserinde adının Edib Ahmed, doğduğu yerin Yüknek, baba adının Mahmud-ı Yüknekî olduğu belirtilen şair hakkında çok az bilgiye erişilebilmiştir. Arapça ve Farsça bildiği tahmin edilmekte, esere sonradan eklendiği düşünülen bölümde gözlerinin görmediği söylenmektedir. Doğum ve ölüm tarihi gibi Yüknek ilinin yeri de kesin olarak tespit edilebilmiş değildir. Yazılı Türk edebiyatının ilk döneminden günümüze ulaşabilmiş az sayıda eserden biri olan Atebetü’l-Hakayık, Hakaniye lehçesi de denilen Karahanlı dönemi Türkçesinin nadir örneklerindendir. Türk edebiyatı tarihinde ayrı bir öneme sahiptir. Uygur Türkçesi ve aruz ölçüsüyle yazılmış olan Atebetü’l-Hakayık, kolayca anlaşılacak ve akılda tutulabilecek şekilde düzenlenmiştir. Yazarı tarafından Büyük Emir Dad Sipehsâlâr Bey’e armağan edilmiştir.
Ayşegül Çakan (1960): Çeşitli gazete ve yayınevlerinde 1978’den bu yana editörlük yapan ve Eski Türk Edebiyatı alanında çalışmalarını sürdüren çevirmen, Atebetü’l-Hakayık’ı Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki Arapça harflerle yazılmış Uygurca nüshayı esas alarak günümüz Türkçesine aktarmıştır.
Ayşegül Çakan’ın daha önce yaptığı Kutadgu Bilig çevirisi de Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde yayımlanmıştır.
Atebetü’l-Hakayık ve Edib Ahmed Yüknekî
Atebetü’l-Hakayık, yazılı Türk edebiyatının ilk döneminden günümüze dek ulaşabilmiş az sayıdaki eserden biridir.
Bu yönüyle Divan-ı Ligat’it-Türk ve Kutadgu Bilig gibi edebiyatımızın en önemli eserleri arasında yer alır. Eser, Hakaniye lehçesi de denilen Karahanlı dönemi Türkçesinin elimizde bulunan nadir örneklerinden biri olması ve Orta Asya Türk kültüründen izler taşıması dolayısıyla da edebiyatımız içinde ayrı bir yere sahiptir.
Aristoteles (MÖ 384-MÖ 323): En önemli ve çok yönlü Antik Yunan filozoflarından biridir. Çağdaş felsefe eğitiminin ayrılmaz bir parçası olan görüşlerinin etkileri pek çok alanda sürmektedir. Dil, felsefe, sanat, fizik gibi çok çeşitli alanlarda, günümüzde dahi canlılığını koruyan pek çok kavram ve kuramsal ayrımla düşünce tarihine büyük katkısı olmuştur. Atinalıların Devleti, Aristoteles’in genel okur kitlesine hitaben yazılmış, devlet rejimlerini konu alan kapsamlı eseri Politeia’nın ilk ve en ayrıntılı kısmıdır.
Aristoteles Atina tarihini anlattıktan sonra kendine has metodik ve bilimsel yaklaşımla Atina devletinin yapısını ve işleyişini anlatır. Atina demokrasisi ve kurumları hakkında bugün bildiklerimizin çoğuna kaynaklık eden Atinalıların Devleti, sadece içeriğiyle değil üslubuyla da çok değerli bir klasiktir.
İvan Sergeyeviç Turgenyev (1818-1883): Avrupa’da ve ülkemizde eserleri ilkönce çevrilen 19. yüzyıl Rus yazarlarındandır. Döneminin Avrupalı bakış açısına sahip tek Rus yazarı olarak anılır. Avcının Notları Turgenyev’in daha önce Sovremennik (Çağdaş) dergisinde yayımladığı 25 hikâyesinin bir araya getirildiği ve onu üne kavuşturan ilk eseridir. Eser hümanist dili ve toprak köleliğine karşı duruşuyla, Rus realist edebiyatında önemli bir rol üstlendiği gibi, toplumsal bilincin gelişimine de büyük katkıda bulunmuştur.Yazarın olağanüstü gözlem gücünün tüm hikâyelerin ana fonunu oluşturan doyumsuz doğa tasvirlerinde doruğa çıktığı Avcının Notları, Çarlık Rusyası’ndaki sert ve merhametsiz taşra yaşamının insanlara, özellikle de toprak kölesi köylülere yansımasını olanca çıplaklığıyla gözler önüne serer.
Ergin Altay (1937): Yusuf Ziya Ortaç’ın Akbaba dergisinde yayımlanan ilk öykü çevirisinden (Zoşçenko) günümüze, son elli yılın en önemli Rusça çevirmenlerindendir. Dostoyevski ve Tolstoy kadar, Gogol, Gonçarov ve Çehov da Altay’ın yetkinlikle dilimize kazandırdığı yazarlar arasındadır.
En güncel, en çok okunan kitaplardan, zamansız gazetelere, kişisel gelişimden iş dergilerine binlerce gazete ve kitap parmağının ucunda. Dünyanın her yerinde, günün her saatinde sesli kütüphanen hep yanında. bu paket her hangi bir ekstra tutar ödemeden üstelik beğenilmese anında iade hakkı sunulur .
- Sesli kitaplara ve e-kitaplara sınırsız erişim
- Çevrimdışı dinlenebilen binlerce kitap
“Ayşegül – Küçük Anne”
Ayşegül dizisi yaşamın tümünü kucaklıyor: İnsan ilişkileri, kardeş sevgisi, oyunlar, okul yaşamı, dostluk, doğa sevgisi, hayvan sevgisi, çevre bilinci Ayşegül ve arkadaşlarının serüvenlerinde işlenen konulardır. Tüm konular didaktik olmayan bir biçimde, gerçek yaşamdan kesitler sunularak ele alınır. Keyifle okunacak minik öykülerden oluşurlar.
Ayşegül – Ormandaki Yavru Kedi”
Ayşegül dizisi yaşamın tümünü kucaklıyor: İnsan ilişkileri, kardeş sevgisi, oyunlar, okul yaşamı, dostluk, doğa sevgisi, hayvan sevgisi, çevre bilinci Ayşegül ve arkadaşlarının serüvenlerinde işlenen konulardır. Tüm konular didaktik olmayan bir biçimde, gerçek yaşamdan kesitler sunularak ele alınır. Keyifle okunacak minik öykülerden oluşurlar.
“Ayşegül – Yaşasın Okul Açılıyor”
Dünya çapında büyük bir okur kitlesine sahip olan Ayşegül’ün bütün maceraları Yapı Kredi Yayınları kalitesiyle yayımlanmaya başladı.
Ayşegül’ün bütün külliyatını iki yıl içinde tamamlamayı planlayan Yapı Kredi Yayınları, 2011 yılında 24 albüm yayımlanacak.
Onun adı “Ayşegül”… İlk olarak 1954’te, Belçika’da “Martine” adıyla yayımlandı, çok geçmeden de “Ayşegül” adıyla Türkiye’ye geldi. Elli yıllık Türkiye serüveni boyunca, pek çok kuşak, o ve arkadaşlarıyla büyüdü; ebeveynlerle çocukların ortak arkadaşı oldu.
“Ayşegül – Yolculuğa Çıkıyor”
Ayşegül dizisi yaşamın tümünü kucaklıyor: İnsan ilişkileri, kardeş sevgisi, oyunlar, okul yaşamı, dostluk, doğa sevgisi, hayvan sevgisi, çevre bilinci Ayşegül ve arkadaşlarının serüvenlerinde işlenen konulardır. Tüm konular didaktik olmayan bir biçimde, gerçek yaşamdan kesitler sunularak ele alınır. Keyifle okunacak minik öykülerden oluşurlar.