Zamanda yolculuk yapıp bin yıl öncesine gittiğinizi hayal edin Vikinglerin denizleri keşfine tanık olabilir, Kızılderililerle ovalarda at binebilirdiniz. Yüzyıllar arasında gezinirken İnka uygarlığını ziyaret edebilir, Kaptan Cook’la Pasifik’e yelken açabilir ya da Vahşi Batı’yı keşfedebilirdiniz. Yüzlerce yıl önce hüküm süren uygarlıklarda yaşamak acaba nasıl olurdu?
Bu eğlenceli ve eğitici kitap çocuklara Orta Çağ’da yaşamın görünümünü ve tarihi yönlendiren uygarlıkları anlatıyor.
İÇİNDEKİLER
Vikingler
Haçlılar
Bir Ortaçağ Şatosu
Ortaçağ’da Bir Kent
Ortaçağ’da Çin
Samuraylar
Kolomb Öncesi Amerika
Korsanlar
Kaptan Cook
Kızılderililer
Altına Hücum
Bir Vahşi Batı Kasabası
Bir Zulu Köyü
150 Yıl Önce Bir Cadde
Dizin
İlk Bilim Kütüphanem – Yaşayan Dünya
Gezegenimizin her köşesinde yaşam vardır. En sıcak çöllerde, en soğuk buzullarda, en yüksek dağlarda ya da en derin okyanuslarda bile canlılara rastlarsınız. Bu kitapta yaşamın şaşırtıcı çeşitliliğini, mikroskobik virüslerden dev ağaçlara kadar birçok ilginç canlıyı bulabilir, canlıların biyolojik yapılarını öğrenebilirsiniz.
İçindekiler
Giriş
Dünya’da Yaşam
Yaban Hayatı
Yaşam Nedir?
Mikroskobik Yaşam
Bitkiler
Ağaçlar
Çiçekler ve Tohumlar
Besin Zincirleri
Hayvanlar Alemi
İnsan Vücudu
Sindirim
Beyin ve Duyular
Kalp ve Akciğerler
Kaslar, Kemikler ve Deri
Dizin
Uzay, gezegenimiz Dünya’nın ötesindeki uçsuz bucaksız, karanlık boşluktur. Uzayda mesafeler muazzamdır. En yakın yıldız bile o kadar uzaktır ki, ışığı Dünya’ya dört yıldan fazla sürede ulaşır (Işık saniyede 300.000 kilometre yol alır). Ve bazı yıldızlar milyarlarca ışık yılı daha ötededir!
İÇİNDEKİLER
Giriş
Gece Gökyüzü
Takımyıldızlar
Güneş Sistemi
Ay’ın Evreleri
Ay
Merkür ve Venüs
Mars
Jüpiter
Satürn
Uranüs ve Neptün
Plüton, Kuyruklu Yıldızlar ve Asteroitler
Güneş
Yıldızlar
Evren
Dizin
İlkgençlik, Tolstoy’un benzersiz gözlem gücünün, muazzam tasvir yeteneğinin de ilk örneklerinden biridir.
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş’in büyük yazarı, yaşamının son otuz yılında kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalışmalara da verdi. Yazdığı roman ve öykülerinde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurguyla ele aldı. Tolstoy’un yarı otobiyografik denebilecek üçlemesinin ikinci kitabı olan İlkgençlik, ilk kez 1854 yılında Sovremennik dergisinde yayımlanmıştır. İkinci kitap da ilki gibi samimi, sade bir kurguya sahiptir. Tolstoy kendini, ailesini ve çevresini gittikçe daha iyi kavrayan kahramanının manevi gelişimini eserinin merkezine alır.
Ayşe Hacıhasanoğlu (1952): DTCF Rus Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Bir süre SSCB Büyükelçiliği Basın Bürosu’nda çevirmen olarak çalıştı. Edebiyat ve sosyal bilimler alanında çeviriler yaptı. Dostoyevski, Tolstoy, Gorki, Bagirov eserlerini Türkçeye kazandırdığı yazarlar arasında yer almaktadır.
I. Bölüm
Yolculuk
Petrovskoye’deki evin önüne yine iki araba çekilmiştir. Biri Mimi, Katenka, Lyuboçka ve hizmetçi kızın binecekleri, kâhya Yakov’un da arabacının yanında oturacağı kupa arabası, diğeriyse Volodya’nın, geçenlerde toprak kölesi köylüler arasından uşak olarak tanınan Vasiliy’in ve benim bineceğim yaylı araba.
Homeros (y. MÖ IX. yüzyıl): Hayatı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte MÖ IX. yüzyılda Sakız Adası’nda yaşadığı sanılmaktadır. Eserleri Antik Yunan devletlerinde her tür bilginin kaynağı sayılan Homeros, İlyada ve Odysseia destanlarıyla edebiyatın hemen her türünü günümüze dek etkilemeyi başarmıştır. En ünlü Antik Yunan destanı olan İlyada’da dokuz yıldır süren Troya Savaşı’nın elli bir günlük bir kısmı anlatılır. İlyada dünya edebiyatının temel taşlarından biri olduğu kadar, konu ettiği döneme ışık tutan en gerçekçi eserdir. Bu eşsiz destan Antik Yunan’da neredeyse bir kutsal kitap sayılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Azra Erhat – A. Kadir çevirisiyle İş Bankası Kültür Yayınları’nca dört cilt olarak yayımlanan İlyada 50 yıl sonra Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde yerini alıyor.
Azra Erhat (1915-1982): Hasan Âli Yücel’in kurduğu Tercüme Bürosu’nun en önemli çevirmenlerinden ve kültür hayatımızın Mavi Uygarlık hareketinin en etkin üyelerinden biridir. Ortaklaşa yaptığı Homeros ve Hesiodos çevirilerinin, Mavi Yolculuk, Mavi Anadolu, İşte İnsan gibi eserlerinin yanı sıra, dilimize telif bir Mitoloji Sözlüğü de kazandırmıştır.
A. Kadir Meriçboyu (1917-1985): Titizlikle işlenmiş şiirleriyle 1940 kuşağı toplumcu şairleri arasında yer alır. 1938’de şiirine büyük etkisi olan Nazım Hikmet’le birlikte tutuklandı. Mevlânâ ve Hayyam’dan, Brecht ve Paul Éluard’a kadar pek çok şairin Türkçeye çevrilmesinde büyük katkısı oldu. Kendi şiir kitaplarının yanı sıra ortaklaşa yaptığı Dünya Halk ve Demokrasi Şiirleri isimli derlemesi büyük ilgi gördü.
Gülten Akın şiiri üstüne incelemeler “İncelikler Tarihi”21 yazarın katkısıyla ortaya çıkan “İncelikler Tarihi”, ortak bir Gülten Akın kitabı. Kitabı hazırlayan şairler Asuman Susam’la Duygu Kankaytsın’ın üç bölümde topladığı yazılarda Gülten Akın şiiri tüm yönleriyle ele alınıyor.“Gülten Akın’da Şair Oluş” başlıklı ilk bölümde Necmiye Alpay, Saliha Paker, Mahmut Temizyürek, Sevilay Çelenk, Olcay Akyıldız ve Metin Celâl kişiliği ve şiirimizdeki yeri çerçevesinde şaire yaklaşıyorlar. “Gülten Akın’ı Okumak” başlıklı ikinci bölümde Cevat Çapan, Haydar Ergülen, Roman Karavadi, Ömer Erdem, Semih Çelenk, Pelin Özer ve İnanç Avadit şairle etkileşimlerini anlatıyorlar. “Gülten Akın Şiirinin Yüzleri” başlıklı üçüncü bölümdeyse Betül Mutlu, Hüseyin Köse, Yusuf Alper, Emel Kaya, Hayri K. Yetik, Ali Özgür Özkarcı, Didem Gülçin Erdem ve Ruken Alp estetiğin ve eleştirinin kavramsal, yöntemsel bilgisinin işletildiği bir yerden Gülten Akın şiirine bakıyorlar.“İncelikler Tarihi – Gülten Akın Şiiri” modern şiir tarihimizde kadının bireysel-toplumsal duruşunu gösterme ve özellikle “şair oluş” ve “kadın oluş” imgelerinin katmanlarını birlikte açma amacını da taşıyor.
İnci Bazen Öfkeli Olabilir
O gün İnci güne pek de iyi başlamadı. Önce yeni eteğini giymesine izin verilmedi. Daha sonra anaokuluna gittiğinde arkadaşları ona iyi davranmadı. İnci öfkeden ne yapacağını şaşırdı, karnına ağrılar girdi.
İnci bu öfkeden kurtulmalıydı. Peki ama nasıl?
Bu kitap çocukların gündelik hayatta sık yaşadıkları sorunlardan biri olan öfke kontrolünü nasıl sağlayabileceklerini anlatıyor.
İnci’nin boğazı düğümlendi. Bahçede ölü bir fare yatıyordu. Üstüne bir de arkadaşı Nil, İnci’ye kötü davrandı. Ama en büyük üzüntü bile birisiyle paylaştığında hafifler…
Herkes zaman zaman neşeli ya da üzgün, öfkeli veya endişeli olabilir. Ancak duyguları göstermek bazen biz yetişkinler için bile zordur. Çocuklar da duyguları öğrenmeyi ve onlarla başa çıkmayı öğrenmek zorundadır.
İyi veya kötü her duygu, ruhsal ve bedensel bir olaydır. Çocuklar hislerinin kuvveti karşısında ne yapacaklarını bilemeyebilirler. Öyküde İnci özellikle güçlü bir duyguyla karşı karşıya kalıyor: Üzüntü. Bu duygu İnci’ye çok yabancı ve İnci bu duyguyla nasıl başa çıkacağını bilmiyor. Tam da bu anda annesinin yardımına ihtiyacı var.
Bir kayıpla başa çıkabilmek çocuklar için tabu haline gelmemeli. Ayrılıklar ve vedalar hayatın bir parçasıdır. Bu, çocuklara da anlatılabilir. Şüphesiz okul öncesi çağındaki çocuklar ölümün kesinliğini idrak edemeyebilirler. O yaşlardaki çocuklar hâlâ büyülü bir düşünce şekli benimsediklerinden, örneğin ölen bir farenin tekrar canlanmayacağını anlamayabilirler.
Duyguları göstermeye izin vardır! Çocuğunuzu duygusal gelişimi sırasında destekleyebilirsiniz. Çocuğunuzun duygularını önemseyin ve ciddiye alın. Böylece çocuğunuz duygularını tanımaya ve anlamaya başlayacaktır. Duygular üzerine konuşmak çocuğunuza iyi gelecektir. Ama bazen bu zorlayıcı da olabilir. Resimli kitaplar çocuklarla konuşabilmek için iyi bir araçtır.
İnci’nin öyküsü gibi öyküler çocuğunuza şu mesajı verir: Duygularınla yalnız değilsin…
Bu kitap duygularınla yalnız değilsin mesajıyla çocuklara üzüntüleriyle nasıl başa çıkabileceklerini öğretiyor.
İnci genelde cesur bir kızdı. Ama bazen de korkak olabiliyordu.
Tıpkı yüzme dersinde havuza atlamaktan korktuğu zaman gibi.
İnci buna asla cesaret edemezdi! Yoksa edebilir miydi? Bu eğlenceli öykü, çocuklara korktukları bir durumla karşı karşıya kaldıkları zaman, korkularıyla nasıl baş edebileceklerini anlatıyor.
Bu eğlenceli öykü, çocuklara korktukları bir durumla karşı karşıya kaldıkları zaman, korkularıyla nasıl baş edebileceklerini anlatıyor.
İnci kadar cesaretli olsanız bile, geceleri çocuk odası biraz korkutucu olabilir. Pencerenin önünde gerçekten bir ejderha mı oturuyor? Neyse ki İnci korktuğu zaman ne yapacağını biliyor.
Bu kitap çocuklara karanlık korkusuyla başa çıkmaları için yardımcı oluyor.
İnci Odasını Topluyor
Oda toplamak mı? İnci’nin canı odasını toplamak istemiyordu. Ama dağınıklıktan odasında oyun oynamak için yer kalmayan İnci, durumu kabullendi: Bazen oda toplamak zorunda kalınır! Neyse ki İnci’nin annesi oda toplamayı eğlenceli hale getirecek şeyi biliyordu.
Kitaptan….
Sevgili Ebeveynler,
Çocuklar dağınıklığı severler. Ancak çocukların düzene de ihtiyaçları vardır. Düzenli olmak çocukların davranış ve tutumlarında önemli bir etkiye sahiptir.
Belirli bir ölçüde dağınıklık kabul edilebilir ki, çocuklar yaratıcılıklarından ödün vermeden oynayabilsinler. Ancak büyük düzensizlikler ve oyuncakların çok fazla olması çocuklara fazla yüklenmek anlamına gelir. Özellikle İnci gibi erken çocukluk dönemindeki çocukların, daha az şeye konsantre olmaları önemlidir.
Okul öncesi çocukları odalarını ve etrafı toplarken desteğe ihtiyaç duyarlar. Eğer yapılması gerekenleri çocuğunuza adım adım ve net bir şekilde söylerseniz, ona daha fazla yardımcı olursunuz. Örneğin: “Oyuncaklarını oyuncak sepetine koy. Kitaplarını rafa yerleştir.”
Çocuğunuza düzenli olmasını öğretirken çocuğunuzun isteklerini de göz önüne alarak bazı alışkanlıkları ona kazandırabilirsiniz. Örneğin, çocuklar oyuncaklarını her zaman aynı yere koyduklarında kendilerini güvende hissederler. Eşyalarını nereye koymak istediğini çocuğunuzla konuşarak birlikte karar verin.
Çocuklar, düzenli olmanın bir zorunluluk değil, gündelik hayatı kolaylaştırmak için bir yol olduğunu öğrenmelidirler. Siz evinizde düzenli olursanız bu, çocuğunuza da yansıyacaktır. Tam tersi ev temizlerken veya toplarken yüzünüzü astığınızda da çocuğunuz bundan etkilenir…
Bu kitapta çocuklar, düzenli olmanın bir zorunluluk değil, gündelik hayatı kolaylaştırmak için bir yol olduğunu öğrenecekler.