Gurur ve Önyargı
Jane Austen (1775-1817): Kırk iki yıllık; gözden uzak ve sade yaşantısına karşın; yazdıklarıyla İngiliz edebiyat tarihinin bir kült romancısı olmayı başardı. Eserlerinde güçlü kadın karakterleri başkahramanlar olarak yer aldı. Bütün romanları sinemaya uyarlanan Jane Austen, özellikle aile değerleri ve akrabalık ilişkileri ile kadın duyarlılığı ve aşkı ele alır. Yazarın 1813’de yayınlanan ikinci romanı Gurur ve Önyargı tüm zamanların en sevilen romanlarının başında gelir.
Hamdi Koç (1963): İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Hokka dergisinin yayın kurulunda bulundu. 1992’de Çocuk Ölümü Şarkıları’ndan başlayarak hemen her yapıtıyla dikkati çeken Hamdi Koç’un; o tarihten bu yana beş romanı yayımlandı. Eserlerini çevirdiği yazarlar arasında Shakespeare, Faulkner, Beckett ve Joyce yer alıyor.
Hacı Murat Ciltli
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1829 – 1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş gibi romanların büyük yazarı Tolstoy’un ilgisini çeken başlıca konular arasında tarihsel olaylar ve Rusların başka halklarla ilişkileri de yer almıştır. 1854’de Kırım Savaşı’na subay olarak katılan Tolstoy, bu döneme dair izlenimlerini Hacı Murat’da bütün canlılığıyla romana aktardı. Savaşan taraflar kadar, egemenler ve uyrukları arasındaki ilişkilerin sergilenişi, kişilerin ve coğrafyanın kusursuz tasviri bu esere güçlü bir gerçeklik duygusu kazandırmaktadır. Tolstoy’un 1896-1904 yılları arasında yazdığı Hacı Murat, ölümünden sonra 1912’de yayımlandı.
Mazlum Beyhan (1948): Dostoyevski’den Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoy’dan Sanat Nedir?, Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik, Gogol’den Bir Delinin Anı Defteri, Burun, Palto Mazlum Beyhan’ın çevirdiği başyapıtlar arasında yer alır. Ayrıca Çernişevski, Byelinski,Kropotkin ve Şçedrin’den Türkçeye kazandırdığı eserlerle hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli Rus Edebiyatı çevirmenlerinden biridir.
Hafız-ı Şirazî: XIV. yüzyılda İran’da yaşamıştır. Yaşamı hakkında günümüze ulaşan bilgilerin kesinliği de tartışmalıdır. Hafız, İran şiirine çığır açacak ölçüde önemli yenilikler getirmiştir. Şiirlerinde hayatı, dünya nimetlerini ve gündelik olaylardan kaynaklanan duyguları konu olarak işlemiştir. Meyhane, şarap, saki, dilber, gül gibi sözcükleri birer mazmun olmaktan çok gerçek anlamlarıyla kullanmıştır. Gazel dilinin kurucusu olan Hafız-ı Şirazî, sadece beyit bütünlüğü gözetilen şiirde konu bütünlüğünü gözeten ilk şairlerdendir. Şiirleri sanat çevrelerinde beğenildiği kadar halk tarafından da benimsenmiş, dîvânı halk arasında gönül ilişkileri ve talih konusunda başvurulan bir falname olarak kullanılmıştır.
Abdülbâki Gölpınarlı (1900-1982); 20. yüzyılda ülkemizin yetiştirdiği en önemli edebiyat tarihçilerinden ve (şarkiyat) doğubilimcilerindendir. Hasan Âli Yücel’in MEB Klasikleri’nden 1980’lere, dîvan, tasavvuf ve halk edebiyatımızdan yaptığı temel yapıt çevirileri ve incelemeleriyle de kültür hayatımızda unutulmaz bir iz bırakan Gölpınarlı’nın sayısız eseri arasında, Mevlâna Külliyatı, Fuzulî, Nedim ve Yunus Emre dîvanları da vardır.
En güncel, en çok okunan kitaplardan, zamansız gazetelere, kişisel gelişimden iş dergilerine binlerce gazete ve kitap parmağının ucunda. Dünyanın her yerinde, günün her saatinde sesli kütüphanen hep yanında. bu paket her hangi bir ekstra tutar ödemeden üstelik beğenilmese anında iade hakkı sunulur .
– Sesli kitaplara ve e-kitaplara sınırsız erişim
– Çevrimdışı dinlenebilen binlerce kitap
Halide Edib – Biyografisine Sığmayan Kadın”
“Elden bırakmadan okunan bu parlak kitap, bağımsız, özgürlükçü ve entelektüel bir kadının Türkiye’de en zor koşullarda bile nasıl var olduğunu gösteriyor.” – Orhan Pamuk
“Halide Edib – Biyografisine Sığmayan Kadın”, İpek Çalışlar’ın İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e geçiş yıllarını belgelere ve tanıklıklara dayanarak anlattığı üçlemesinin son kitabı. Gözden geçirilmiş yeni baskısıyla, Mustafa Kemal Atatürk ve Latife Hanım biyografilerini sevenler için benzersiz bir hayat öyküsü.
Halide Edib, kadınların boşanma hakkından mahrum olduğu yıllarda üzerine evlenmek isteyen eşine boyun eğmedi, geleneği çiğneyerek ünlü matematikçi Salih Zeki’yi boşadı.
Cumhuriyet’ten önceki dönemde romanlarındaki cesur kadınlarla eşitlik mücadelesi başlattı: Handan’da bir kadının cinsel arzularını yazdı, Yeni Turan’da oy hakkı kavgasına girişti, Mev’ud Hüküm’deyse kocasından cinsel hastalık kapan kadının dramını anlattı.
Millî Mücadele yıllarında Mustafa Kemal’in karargâhında özel istihbarat ajanı, cephede nefer olarak görev alan Halide Edib’e haksız yere “Mandacı” yaftası yapıştırıldı. Romancılığının yanı sıra İngilizce yayımladığı kitaplarla ünü sınırları aştı. 1950’de Türk PEN Kulübü onun öncülüğünde kuruldu, uluslararası alanda ülkemiz kadınını başarıyla temsil etti.
Hamlet
William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Hamlet’de aşk, akrabalık ve iktidar ilişkileri ile intikam arzusunu birbirini izleyen cinayetlerin örgüsünde ele alır. Kaynağı eski kuzey masallarına kadar uzanan bu tragedya sadece Shakespeare’in değil, dünya tiyatro tarihinin de en tanınmış eserlerindendir. Üzerine binlerce kitap yazılan Hamlet, çağımızda en çok sahneye konulan oyunlardan biri olmuştur.
Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973), Hasan Âli Yücel’in kurduğu Tercüme Bürosu’nun başkan yardımcısı ve Cumhuriyet döneminin en önemli kültür insanlarından biriydi. Tek başına ya da “imece” birlikteliğiyle yaptığı çeviriler, Hayyam’dan Montaigne’e, Platon’dan Shakespeare’e kadar dünya kültürünün hep doruk adlarındandı.
Harry Potter’in büyücülük okulundaki dördüncü yılında başından geçenleri anlatan Harry Potter ve Ateş Kadehi, dizinin önceki kitaplarında tanık olduğumuzdan hem çok daha eğlenceli, hem çok daha ürkütücü bir büyücülük dünyasının kapılarını açıyor.
1- Harry Potter ve Felsefe Taşı
2- Harry Potter ve Sırlar Odası
3- Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
4- Harry Potter ve Ateş Kadehi
5- Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
6- Harry Potter ve Melez Prens
7- Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Dursley’ler o yaz öylesine çekilmez olmuşlardır ki, Harry bir an önce okulu Hogwarts’a geri dönmek için can atmaktadır. Eşyalarını toplarken ortaya çıkan ev cini Dobby ise onu uyarır: Hogwarts’a dönerse, bir felaket olacaktır. Olur da: Sırlar Odası’nın açılmasıyla ortaya çıkan karanlık bir güç, Hogwarts’takileri taşa çevirmeye başlar. Harry, hayatını tehlikeye atarak, Oda’nın elli yıllık ölümcül gizemini çözmeye çalışır. Ve gerçekten de başına gelmedik felaket kalmaz. Harry Potter’ın okuldaki ikinci yılını anlatan Harry Potter ve Sırlar Odası’nda J.K. Rowling, bildik öğrenci sorunlarını -kıskançlıklar, rekabetler, çekingenlikler- yer yer ürkütücü, yer yer komik düşsel öğelerle ustaca iç içe geçiriyor. Dizinin ilk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı kadar sürükleyici olan bu ikinci kitabı heyecandan soluğunuzu tutarak okuyacaksınız.