Elif Bisiklete Binmeyi Öğreniyor
Elif arkadaşı Sena’nın bisikletine çok özeniyordu. Artık büyümüştü ve üç tekerlekli bisikleti onun için çok küçüktü. Gerçek bir bisiklete binmek istiyordu. Sonunda ailesi ona iki tekerlekli bir bisiklet aldı. Ama bir sorun vardı. Elif’in şimdi de bisiklete binmeyi öğrenmesi gerekiyordu.
Elif tatilini bir çiftlikte geçireceği için çok heyecanlıydı. Çiftliğe gider gitmez, annesinin arkadaşının kızıyla arkadaş oldu. Yeni arkadaşı Elif’e çiftliği gezdirdi. Elif çiftlikte yaşayan tavukları, tavşanları, inekleri, koyunları ve diğer hayvanları çok sevdi. Her sabah içtiği sütün sofraya nasıl geldiğini öğrendi, hatta inekten süt bile sağdı!
Tatil zamanı geldi, ama Elif‘in annesiyle babası farklı bir yerlere gitmek istiyorlar. Babası dağları, annesi ise denizi görmek istiyor. Sonunda hem göl, hem de dağ olan bir yere gitmeye karar verdiler. Bu harika bir tatil olacak.
Elif ve ailesi yaz tatilini deniz kenarında geçiriyorlardı. Kumlarda çok eğlenen Elif, şişme timsahıyla birlikte yüzmeye karar verdi. Ancak denizde dolaşan bir timsah, sahildeki diğer tatilcileri pek mutlu etmeyecekti.
Deniz, dalgalar ve güzel bir günün hikâyesi bu kitapta çocuklara keyifli bir okuma sunuyor.
Elif’in annesi iş gezisine gidince, babası Cemil’le ikisine bakmak için işten izin aldı. Ama annesi yanında olmayınca Elif’in keyfi bir türlü yerine gelmedi. Okulda derslerini takip edemedi, yediklerinden tat alamadı. Gerçekten de kendini kötü hissediyordu. Acaba annesi hemen dönse, her şey düzelir miydi?
Elif ve sınıf arkadaşları hayvanat bahçesi gezisine gidiyor. Orada görüp keşfedecekleri pek çok şey var. Zebra yavrusu annesini nasıl tanır?
Mirketler neyle beslenir?
Maymunlar sadece muz mu yer?
Küçük bir rakun kaçınca Elif ve arkadaşları ne yaptı?
Macera dolu bir geziye hazır olun…
Kedileri çok seven Elif, odasında bir kedinin resmini çiziyordu. Dışarıda bir arabanın fren sesi duyuldu. Elif’in babası son anda yolun ortasında bir kedi görmüş ve frene basmıştı. Neyse ki kediye bir şey olmamıştı. Elif bu küçük kediciği görür görmez sevinçten havalara zıpladı…
Elif’in annesiyle babası bu yıl tatilde kamp yapmaya karar verdiler. Elif’i ve yeğenleri Ferhat’ı da alıp deniz kıyısına çadır kurdular. Elif ile Ferhat kampta daha önce görmedikleri birçok şeyle karşılaşacak ve harika keşifler yapacaklar.
Elif ailesiyle birlikte kış tatilinde dağlara gideceği için çok heyecanlıydı. Ancak onu düşündüren bir şey vardı: Elif kayak yapmayı bilmiyordu!
Neyse ki gittiği yerde bir kayak okulu vardı.
Elif, kayak okulunda kayak yapmayı öğrenmek ve yeni arkadaşlarla tanışmak için sabırsızlanıyordu.
Elif’in saçları çok uzamıştı ve sürekli karışıyordu. Annesi kuaföre gitmeyi önerdi. Ama Elif saçlarını kestirmekten korkuyordu. Arkadaşı Leyla ile birlikte kuaförcülük oynarken, saçlarına sakız yapışınca kuaföre gitmek kaçınılmaz oldu. Acaba kuaföre gitmek gerçekten zor bir şey mi?
Elif günlerdir annesiyle birlikte kurabiye yapmak istiyordu. Ancak annesinin hiç vakti yoktu. Elif tek başına kurabiye yapmaya karar verdi… Elif kurabiye yapacağı malzemeleri hazırlarken, yumurtalardan biri masadan yuvarlanıp yere düşüverdi. Annesi, mutfağın halini görünce, tek başına kurabiye yapmaya kalkışan Elif’e kızdı mı dersiniz?
Müziği çok seven Elif evde şarkılar çalmaya başlayınca, babası müzik hakkında bir şeyler öğrenmesi gerektiğine karar verdi ve Elif’i müzik okuluna yazdırdı. Müzik okulu o kadar eğlenceli bir yerdi ki, Elif kısa sürede müzik hakkında birçok şey öğrendi. Bir süre sonra kendi bestelerini yapmaya başlayan kahramanımız, bestelerinden biriyle bir yarışma bile kazandı.