Atebetü’l-Hakayık
Edib Ahmed Yüknekî (yaklaşık 11. yy sonu-12. yy ilk yarısı): Eserinde adının Edib Ahmed, doğduğu yerin Yüknek, baba adının Mahmud-ı Yüknekî olduğu belirtilen şair hakkında çok az bilgiye erişilebilmiştir. Arapça ve Farsça bildiği tahmin edilmekte, esere sonradan eklendiği düşünülen bölümde gözlerinin görmediği söylenmektedir. Doğum ve ölüm tarihi gibi Yüknek ilinin yeri de kesin olarak tespit edilebilmiş değildir. Yazılı Türk edebiyatının ilk döneminden günümüze ulaşabilmiş az sayıda eserden biri olan Atebetü’l-Hakayık, Hakaniye lehçesi de denilen Karahanlı dönemi Türkçesinin nadir örneklerindendir. Türk edebiyatı tarihinde ayrı bir öneme sahiptir. Uygur Türkçesi ve aruz ölçüsüyle yazılmış olan Atebetü’l-Hakayık, kolayca anlaşılacak ve akılda tutulabilecek şekilde düzenlenmiştir. Yazarı tarafından Büyük Emir Dad Sipehsâlâr Bey’e armağan edilmiştir.
Ayşegül Çakan (1960): Çeşitli gazete ve yayınevlerinde 1978’den bu yana editörlük yapan ve Eski Türk Edebiyatı alanında çalışmalarını sürdüren çevirmen, Atebetü’l-Hakayık’ı Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki Arapça harflerle yazılmış Uygurca nüshayı esas alarak günümüz Türkçesine aktarmıştır.
Ayşegül Çakan’ın daha önce yaptığı Kutadgu Bilig çevirisi de Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde yayımlanmıştır.
Atebetü’l-Hakayık ve Edib Ahmed Yüknekî
Atebetü’l-Hakayık, yazılı Türk edebiyatının ilk döneminden günümüze dek ulaşabilmiş az sayıdaki eserden biridir.
Bu yönüyle Divan-ı Ligat’it-Türk ve Kutadgu Bilig gibi edebiyatımızın en önemli eserleri arasında yer alır. Eser, Hakaniye lehçesi de denilen Karahanlı dönemi Türkçesinin elimizde bulunan nadir örneklerinden biri olması ve Orta Asya Türk kültüründen izler taşıması dolayısıyla da edebiyatımız içinde ayrı bir yere sahiptir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.